Ajansımız, yeni tematik odak alanları doğrultusunda turizme yönelik yürütülmekte olan çalışmalarda eşgüdümün sağlanması, kaynakların etkin kullanılarak İzmir’in bir bütün olarak tanıtılması, turizm sektörünün tüm bileşenleriyle bütüncül ve sürdürülebilir gelişimi için bölgedeki ana paydaşlarla koordinasyon halinde çalışmalarını sürdürmekte, İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanması, izleme ve değerlendirmesinin yapılması, İzmir’in resmi tanıtım portalı «visitizmir»in geliştirilmesi çalışmalarına destek vermekte, Kadim Üretim Havzalarının tespit edilmesi çalışmalarını gerçekleştirmektedir.
TR31 İzmir Bölgesi, Neolitik dönemlere uzanan 8500 yıllık tarihi, Persler, Antik Yunanlar, Romalılar, Bizanslılar ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere pek çok farklı kültürden ve tarihten taşıdığı izlerle eşsiz turistik zenginliklere sahip bir bölgedir. Günümüzde ev sahipliği yaptığı iki UNESCO Dünya Kültür Miras alanı, doğal koruma alanları ile tarih ve kültür turizmi başta olmak üzere kıyılarının ve doğal klimasının sağladığı avantajlar ile deniz-güneş-kum turizmi bakımından da yerli ve yabancı turistler tarafından ülkemizin en fazla ziyaret edilen turizm kentlerinden biridir. İzmir 629 kilometreyi bulan kıyı uzunluğu ile ülkemizde en uzun kıyılara sahip kentlerden biridir ve kıyılarının 1/6’sı (101 kilometrelik bölümü) tamamen doğal plajları içermektedir. Kıyı ve kıyı etkileşim sahaları ile değerlendirildiğinde kentin ekonomik faaliyetlerinin önemli bir kısmının turizmle şekillendiği gözlenmektedir.
İzmir, çeşitli dinlerin ve inançların kesiştiği bir Akdeniz kenti olması sebebiyle, tarih boyunca üç büyük semavi dinin (Hristiyanlık, Yahudilik ve İslamiyet) ibadethanelerinin de bir arada bulunduğu, birlikte yaşamın izlerinin yoğunlukla gözlendiği bir kenttir. Bu doğal bir aradalık kentin inanç turizmi yönünden zenginliğini pekiştirmekte, kent merkezinden ilçelerine doğru farklılaşan kültürel dokular kentin çekiciliğini artırmaktadır.
Öte yandan kent, özellikle rüzgar sörfü ve uçurtma sörfü bakımından dünyanın en iyi lokasyonlarından biri olarak tanımlanmaktadır. Kentin neredeyse tüm kıyı ilçeleri, başta Çeşme (Alaçatı), Seferihisar, Menderes, Dikili (Çandarlı) ve Urla (İçmeler) olmak üzere, rüzgar sörfü ve uçurtma sörfünün farklı seviyelerde amatörce ve profesyonelce yapılabildiği noktalardır.
Kentin sahip olduğu termal imkanlar, havzaları nezdindeki korunmuş flora ve faunası eko-turizm imkanlarının geliştirilmesi bakımından potansiyel arz etmektedir. Bilhassa Küçük Menderes Havzası içerisinde kalan ilçelerde kitle turizmi uygulamaları yerine yürüyüş rotaları yoluyla kırsal doku ile uyumlu, bölgenin niş ve kendine özgü unsurlarının ziyaretçi tarafından doğrudan deneyimlenebilmesi bölgeye duyulan ilgiyi artırmaktadır. Aynı biçimde Avrupa Bisikletliler Federasyonu’nun projelerinden biri olan ve 11 farklı Avrupa ülkesini kapsayan, İzmir’in dahil olduğu, EUROVELO Avrupa Bisiklet Rotası, kenti bisiklet sporu ile ilgilenen ve seyahat planlamalarını bu doğrultuda yapan turistler için Akdeniz’deki uğrak noktalarından birine dönüştürmektedir.
Öte yandan, her ne kadar COVID 19 pandemisi nedeniyle 2020 yılnda olumsuzluklarla karşılaşılsa da, etkinlik ve kongre turizmi (MICE) gibi alternatif turizm biçimleri turizmin dört mevsime yayılabilmesi için fırsatlar sunmaktadır. İzmir’in Türkiye’de fuarcılık geleneğini başlatan ve geliştiren kent olması, ulaşım, konaklama ve etkinlik imkanlarının çeşitliliği, sahip olduğu nitelikli ve prestijli fuar merkezi kent turizminin geliştirilebileceği kıymetli unsurlardır.
- İzmir’e gelen turistlerin büyük çoğunluğu deniz-kum-güneş turizmi, tarih, kültür, inanç turizmine ilgi duyan Avrupalı turistlerden oluşmaktadır.
- Bununla birlikte bölgemiz, doğal ve gastronomik özellikleri ile Akdeniz havzasının yaşam kültürünü yansıtan ve deneyim odaklı turizm türlerinin geliştirilmesi (lüks kamp turizmi-glamping, bisiklet turizmi, festival, etkinlik turizmi, ekoturizm) açısından çeşitlilik sağlama potansiyeli taşımaktadır.
- Doğa koruma ve kırsal kalkınma literatüründe yeni bir yaklaşımı tanımlayan «kadim üretim havzası yaklaşımı» (KÜH) kentin ekolojik potansiyelinden turizm eksenli yararlanılması konusunda yeni bir genişleme alanı sağlamaktadır.
- Turizm aktivitelerinde sunulacak çeşitlilik, turist sayısının ve turizm gelirlerinin artırılmasına, sezonun tüm yıla yayılması ile istihdamın mevsimsellik etkisinden kurtulmasına hizmet edebilir.
- Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan insanlarımızın turizm faaliyetlerine katılım düzeyi ve turizm gelirlerinden aldıkları pay mevcut potansiyelin altında seyretmektedir.
- Bölgede bisiklet rotaları, zeytin ve bağ rotalarının geliştirilmesi önem arz etmektedir.
- UNESCO Dünya Kültür Mirası adaylık çalışmalarına yönelik olarak kenti merkezi ve ilçelerdeki aday bölgelerde restorasyon ve sokak sağlıklaştırma çalışmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir
Ajansımız, faaliyet göstermeye başladığı 2006 yılından bu yana, bölgenin tanıtımı ve turizm faaliyetlerinin ve turizm altyapısının geliştirilmesine yönelik çeşitli programlar yürütmüş, 2010 yılında ülkemizde ilk kez bölgesel ölçekte oluşturulan Kentsel Pazarlama Stratejik Planı’nı hazırlamıştır. Bu kapsamda 2009-2020 yılları arasında, bölge turizminin gelişimine katkı sağlayan toplam 60’dan fazla projeyi hayata geçirmiştir.
İzmir’in yurtiçi ve yurtdışından gelen tüm ziyaretçilere yönelik kapsamlı bilgi verecek bir başvuru kaynağı niteliğinde olan İzmir Kent Portalı-VisitIzmir’in farklı dillerde yayın yapan, güncel bir mecra olarak ziyaretçilerle buluşması gerçekleştirilmiştir. Gerek içerik gerekse ziyaret sıklığı bakımından ülkemizin en başarılı turizm portallarından birine dönüşen Visitİzmir, bölgesel işbirliği bakımından da bir iyi uygulama örneği teşkil etmektedir.
Bölge turizm altyapısının geliştirilmesine yönelik olarak ekoturizm kapasitesinin artırılması, deniz turizminin artırılması amacıyla sörf imkanlarının geliştirilmesi, tarihi alanların korunması amacıyla kültürel varlıklara sahip çıkılması amacıyla çalışmalar gerçekleştirilmiş, bu kapsamdaki projeler destek verilmiştir.
Uluslararası tanınırlığa sahip bir Kadim Üretim Havzası (KÜH) olan Gediz Deltası bugüne dek tespit edilmiş 301 kuş türünün yanı sıra pek çok memeliye de ev sahipliği yapmaktadır. Ana ekonomik faaliyetin dalyan balıkçılığı olduğu havzada «paragat» adı verilen örme sele ile yapay hiçbir yem kullanılmaksızın levrek avcılığı yapılmaktadır.
Orhanlı Vadisi KÜH, zeytin ağaçları ve özellikle erkence zeytini ile öne çıkan bir havzadır. Orhanlı’da zeytin ormanları üretim kültürünün merkezini oluşturur ve zeytin işleme teknikleri bu kadim kültürün birikerek ilerlettiği deneyime dayalı bir öğrenme süreciyle bütündür.
2020 yılından itibaren Ajansımızın yeni tematik odaklanması doğrultusunda «yeşil büyüme» ve «mavi büyüme» temalarımızı sonuç odaklı program yaklaşımına taşıyarak, 2020-2023 döneminde turizm çalışmalarımızı Deniz Ekonomisi Sonuç Odaklı Programı altında İzmir’de mavi büyüme ilkeleri odağında deniz ve kıyı ekonomisinin geliştirilmesi ana hedefi ile hayata geçirmeyi amaçlıyoruz.
Deniz Ekonomisi Sonuç Odaklı Programı ile :
Program kapsamında, 2020-2023 dönemi için turizme yönelik yürütülmekte olan çalışmalarda eşgüdümün sağlanması, kaynakların etkin kullanılarak İzmir’in bir bütün olarak tanıtılması, turizm sektörünün tüm bileşenleriyle bütüncül ve sürdürülebilir gelişimi için bölgedeki ana paydaşlarla koordinasyon halinde çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz.
İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanması, stratejinin izleme ve değerlendirmesinin yapılması, İzmir’in resmi tanıtım portalı «visitizmir»in geliştirilmesi, İzmir’in Kadim Kültür ve Üretim Havzalarının tespit edilmesi ve havzadaki kadim kültür üretiminin korunarak yüksek katma değer üretecek uygulamalara dönüştürülmesi bu kapsamda yapılacak çalışmaların başlıcalarını oluşturmaktadır.
Kıyı Turizmine Yönelik Ekonomik Çeşitliliği Artırmayı Hedefliyoruz
2020 yılından itibaren Ajansımız, Mavi Büyüme yaklaşımı ışığında kıyı turizminin geliştirilmesi ve kıyı turizmine yönelik ekonomik çeşitliliğin artırılması hedefiyle, bölgemizde sürdürülebilirlik ve koruma odaklı bir turizm yaratma motivasyonuyla çalışmalarını sürdürecektir.
2020-2023 yılları arasını kapsayan faaliyet döneminde, Deniz Ekonomisi Sonuç Odaklı Programı ile bölgemizdeki ana turizm paydaşlarıyla eşgüdüm içerisinde, İzmir’in tarihi, doğal ve kültürel mirasının doğayla ve kentimizin geçmişiyle uyumlu bir şekilde turizme kazandırılmasına yönelik çalışmalara katkı vermeyi hedefliyoruz.
İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi ve Eylem Planı’nı işbirliği halinde hazırlıyoruz
İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi ve Eylem Planı’nın oluşturulması çalışmaları kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız işbirliği ile stratejinin hazırlık çalışmalarına destek sağladık. Bu kapsamda belirlenen 9 başlıkta kentimizin turizm ürünlerine yönelik unsur ve rotalama önerilerini içeren envanterleri hazırladık.
- Doğal ve Kırsal Alanlar,
- İnanç Turizmi,
- Kültür ve Tarih Turizmi,
- Gastronomi Turizmi,
- Deniz ve Kıyı Turizmi,
- Kongre, fuar, toplantı ve etkinlik turizmi (MICE Turizm)
- Somut Olmayan Kültürel Miras Unsurları Envanteri çalışması,
- Konaklama, Müze ve Sergi Alanları Envanteri Çalışması,
- Sinema Bileşenleri Envanteri Çalışması
Stratejinin uygulama döneminde izleme ve değerlendirme çalışmalarını üstlenerek bölgemizde turizm çalışmalarına ilişkin eşgüdümün sağlanmasına destek olacağız.
Bölgemizin Kadim Kültür Havzaları’nı keşfediyoruz
Ekosistemin içerisinde insanın herhangi bir canlı gibi davranarak gıda ihtiyacını temin ettiği alanlara verilen isim olan Kadim Üretim Havzası (KÜH) yaklaşımıyla İzmir’in KÜH’lerini keşfediyor, kültürel bağı olan geleneksel öğeler ve üretim yöntemlerini tespit ediyor, envanterleştiriyor, bu öğeleri koruyarak bölge halkının gelir düzeyini artıracak katma değerli uygulamalar geliştirmeye çalışıyoruz.
Ülkemizde ilk ve literatürde sayılı çalışmalardan biri olan KÜH çalışmaları yoluyla, İzmir’in kendine has karakteristiklerini tespit etmeyi ve eko-turizme yeni bir boyut kazandırmayı hedefliyoruz. Bölgemizde KÜH özelinde biriktirecek olduğumuz tecrübe ve bilgi birikimi ile İzmir’den diğer bölgelere yayılacak bir kırsal kalkınma ve eko-turizm modeli geliştirmeyi amaçlıyoruz.
2020 yılında kent çeperinde yürüttüğümüz çalışmalarla keşfettiğimiz KÜH’ler:
- Gediz Deltası Kadim Üretim Havzası
- Hatundere Vadiisi Kadim Üretim Havzası
- Beyler Vadisi Kadim Üretim Havzası
- Orhanlı Vadisi Kadim Üretim Havzası
- Yamanlar Dağı Kadim Üretim Havzası
- Kavacık Kadim Üretim Havzası’dır.
2021 yılında çalışmaların Küçük Menderes ve Bakırçay Havzaları ile Yarımada Bölgesine genişletilerek tespit çalışmalarına başlanması, aynı zamanda envanteri tamamlanan ve KÜH olduğu tespit edilen bölgelere yönelik uygulamaların ve model geliştirme çalışmalarının başlatılması planlanmaktadır.