KALKINMA AJANSLARI
Sosyal İçerme ve Sosyal Uyum
Mevlana Kalkınma Ajansı Konya, Karaman

Ajansımız, dezavantajlı bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata eşit düzeyde erişimlerinin sağlanması, sosyal dışlanmışlığın azaltılması ve insani kalkınmayı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda Ajansımız tarafından, sosyal içerme ve sosyal uyum alanlarında politika ve faaliyetlerin geliştirilmesi hedeflemektedir.

Bu hedefler doğrultusunda, farklı toplum kesimleri için eşit ve içerici programlar geliştirilecektir. Yoksul ve kırılgan grupların, kalkınma sürecinde daha fazla katılımlarını sağlamak için, makul sosyal standartlara ve refah seviyelerine erişim imkanlarının oluşturulması sağlanacaktır.

Sosyal içerme, özellikle kadın, engelli, yaşlı, çocuk gibi dezavantajlı grupların, ekonomik, sosyal ve kültürel hayat ile kamu hizmetlerine eşit düzeyde erişimlerinin sağlanarak, hayata başlama noktalarından bağımsız, tam potansiyellerini kullanabilmeleri için geliştirilen proje ve faaliyetlerin yer aldığı süreçtir. Sosyal uyum ise; bir toplumun bütün üyeleri arasında, yoksulluk, göç, etnik köken vb. gibi nedenlere dayanarak ayrımcılık ve dışlamayı ortadan kaldırmak, toplumun bütün üyeleri arasında bir aidiyet duygusu ve güven oluşturmayı kapsamaktadır.

Bölgelerin kendine özgü dinamikleri, kalkınma açısından o bölgeye farklılaştırılmış politikalar uygulamayı gerekli kılmaktadır. Ajansımız, 37 ilçeyi bünyesinde barındıran yapısı ile gelişmişlik düzeyleri ve sosyal yapısı birbirinden farklı ilçelere sahiptir.

Konya-Karaman Bölgesi, 2021 yılı itibariyle 2,5 milyon insana ev sahipliği yapmakta ve Türkiye nüfusunun yaklaşık %3’ünü oluşturmaktadır.

Bölge nüfusunun %8’ini 65 yaş ve üzeri bireyler oluşturmaktadır. Gerek Türkiye’de gerekse bölgede yaşlı bağımlılık oranları artmaktadır. Bölgedeki yaşlı bağımlılık oranı ülke ortalamasının üzerinde seyretmektedir.

Ajansımız, desteklediği projeler ile bölgemizde dezavantajlı kesimlere yönelik sosyal uyum, ekonomi ve istihdam yaratma potansiyelini harekete geçirmektedir.

Bölgemiz, farklı etki seviyelerinde birçok göç tipini yaşamaktadır. Özellikle en yüksek seviyede gözlemlenen eğitim ve yerleşmek amacıyla yaşanan göç hareketlerine dönemsel olarak mevsimlik göçler ve yabancı uyruklu göçler de eklenmektedir.

TÜİK tarafından yayımlanan 2019 verilerine göre, işgücüne katılım oranı kadınlar için %34,5’tir. Ajansımız tarafından uygulamaya konulan programlarda kadınlar, engelliler, çocuk ve yaşlılar için eğitim ve istihdama yönelik projelere önem ve öncelik verilmiştir.

Türkiye genelinde, 15 ve üstü yaş grubu nüfusunun yaklaşık %3’ünün yaşadığı Konya-Karaman bölgesinde, 2019 yılında işgücüne katılma oranı %51 olup Türkiye ortalamasına yakın değerde gerçekleşmiştir.

Ajansımızın geliştirdiği sosyal içerme ve sosyal uyum projeleri ile dezavantajlı kesimlerin (kadın, çocuk, engelli ve yaşlılar gibi) yaşam kaliteleri, girişimcilik becerileri, sosyal ve kişisel gelişimleri artırılacaktır. Bu sayede, bireylerin topluma entegrasyonu sağlanarak, Ajansımızın ‘Yüksek ve Dengeli Refah Seviyesine Erişmiş, Uluslararası Ekonomilerle Bütünleşmiş, Sevgi ve Hoşgörü Temelinde İnsanların Çalışmak, Üretmek ve Yaşamak İçin Tercih Ettikleri Bir Bölge Olmak” vizyonuna katkı sağlanacaktır.

Bölgenin gelişmesi açısından önemli olan konuların başında, bölgedeki sosyal ve kültürel yapının güçlendirilmesi, bölge cazibesinin ve bölgedeki istihdamın artırılması, gelmektedir.

Ajans olarak, bölgemizde sosyal içerme ve sosyal uyum konularındaki önceliklerimiz;

* Dezavantajlı gruplara yönelik farkındalığın artırılması ve hizmet eksiklerinin giderilmesi,

* Bölgedeki genç nüfusun sosyal ve kişisel gelişimlerine yönelik faaliyetlerin desteklenmesi,

* Sivil toplum, kamu kurumları ve işletmelerin birlikte hareket etme kabiliyetlerinin geliştirilmesidir.

* Ajansımız, destek programları marifeti ile dezavantajlı bireylerin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ile sosyal ve ekonomik gelişme sürecine katkı sağlanmasını hedeflemiştir.

Ayrıca Ajansımız;

* Engelli bireylerin kent içerisinde sosyal ve kültürel alanlara erişimi,

* Göç ile gelen nüfusun sosyal hizmetlere erişimi,

* Genç nüfusun zararlı alışkanlıklardan korunması,

* Genç, kadın girişimciler ve ev kadınlarının üretime katılması gibi konulara

özel önem vermektedir.

Engelli bireylerin ve ailelerinin yararlanacağı yenilikçi ve örnek teşkil edecek bir iş modeli oluşturulması planlanan Karaman’da başladığımız proje ile, 100 engelliye meslek edindirme, iş sağlığı ve güvenliği ve ailelerine yönelik bilinçlendirme eğitimleri verilecektir. Ayrıca eğitim alan 35 bireyin istihdamının sağlanması da hedeflenmektedir.

Üretimde Ben de Varım! Korumalı İşyeri Projesi

Türkiye’nin ilk ‘‘Engelsiz Kent Mastır Planını’’ Hazırladık

Ajansımızın finansal desteği ile engellilerin topluma entegrasyonuna katkı sunmak amacı ile sosyal içerme başlığında örnek bir çalışma olan, ‘‘Engelsiz Kent: Dezavantajlı Grupların Hayat Kalitesinin Artırımı Projesi’’ uygulanmıştır. Proje kapsamında, Konya’daki tüm kavşak, köprülü kavşak ve yaya geçitleri ile kamu kurum ve. kuruluşlarının engelliler tarafından daha erişilebilir olması için evrensel tasarım ilkeleri çerçevesinde ‘Engelsiz Kent Mastır Planı’ hazırlanmıştır

 

 

Kadınlar Üretiyor; Konya Sağlık içinMor Ekmek Tüketiyor

Konya, Meramda bir kadın Kooperatifi bünyesinde bir mor ekmek üretim tesisi kurularak,18-50 yaş arası 25 kadına mor ekmek üretimine yönelik meslek edindirme eğitimleri ile kişisel gelişim eğitimleri verilecektir. Eğitim alan kursiyerlerden biri engelli olmak üzere 8’i ekmek üretim tesisinde istihdam edilecektir.

SOBE ile Otizmli Bireyler İş Hayatında!

 

 

Bölgemizde bulunan otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerin toplumsal yaşama entegrasyonlarını, bağımsız yaşama katılabilmelerini ve yaşam kalitelerini artırmayı sağlamak amacıyla geliştirilen proje ile 113 otizmli bireye yeteneklerine uygun mesleki eğitimler verilecek ve SOBE Vakfı bünyesinde her yıl en az 80 yeni otizmli birey bu eğitimlerden faydalanacaktır. Ayrıca, proje kapsamında 10 otizmli bireyin istihdamı sağlanacaktır.

Ajans olarak, sosyal içerme ve sosyal uyum temasını yerel kalkınma fırsatları kapsamında değerlendiriyoruz. Sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyi düşük olan il ve ilçelerde; toplumun dezavantajlı kesimlerinin ekonomik ve sosyal hayata daha aktif katılımının sağlanması, istihdam edilebilirliğin artırılması, sosyal içerme, sosyal girişimcilik ve yenilikçiliğin desteklenmesi ve sosyal sorumluluk uygulamalarının yaygınlaştırılmasını planlıyoruz.

Ajans olarak, sosyal içerme ve sosyal uyum temasını yerel kalkınma fırsatları kapsamında değerlendiriyoruz. Sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyi düşük olan il ve ilçelerde; toplumun dezavantajlı kesimlerinin ekonomik ve sosyal hayata daha aktif katılımının sağlanması, istihdam edilebilirliğin artırılması, sosyal içerme, sosyal girişimcilik ve yenilikçiliğin desteklenmesi ve sosyal sorumluluk uygulamalarının yaygınlaştırılmasını planlıyoruz.

Küreselleşme, sağlamış olduğu fayda ve imkânların yanında risk alanları da oluşturmaktadır. Gelişen teknoloji ve ulaşım alanındaki hızlı dönüşüm, bilgiye ulaşmada aracıları ortadan kaldıran yeni süreçler gibi pozitif gelişmelerin yanı sıra plansız kentleşme, yeni toplumsal sorunlar ve risk alanları da oluşturmaktadır. Bu risk alanlarıyla birlikte Birleşmiş Milletler’in üzerinde önemle durduğu konu bireylerin yetkinlik düzeyinin artırılmasıdır. Yetkinlik düzeyi, özellikle toplumsal anlamda dezavantajlı ve dışlanmış grupların karar alma süreçlerinde etkinliğinin artırılmasını ifade etmektedir. Bireylerin yetkinlik düzeyinin artırılması sosyal içermeyi amaçlayan politikaların uygulanmasında önemli bir hedeftir.

Sosyal içerme ve sosyal uyumun sağlanması için bölgemizde neler yapılmalı;

* Bölgemizde göç sorunun, sosyal içerme ve sosyal uyum kapsamında çözüm sağlanması gerekmektedir. Bu amaçla öncelikli olarak Sosyal alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılması ve desteklenmesi gerekmektedir. Bölgemizde sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinin ihtiyaçları tespit edilerek, bu ihtiyaçlar doğrultusunda işgücü yetiştirilmesi teşvik edilecektir.

* Bölgemizde kadınlar başta olmak üzere diğer dezavantajlı kesimlerin istihdama katılımı arttırılmalıdır. İstihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması ve kadın istihdamı konusunda bilinçlendirme faaliyetlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Ayrıca kadınların istihdam olanaklarını artırmak için, yarı zamanlı çalışma olanaklarının ve çocuk bakım yaygınlaştırılmasına yönelik tedbirlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca girişimcilik başta olmak üzere ihtiyaç duyulan diğer eğitimler bu grup için öncelikli hale getirilmelidir. Güçlü bir sosyo-ekonomik yapı için bölgede mevcut sanayi ve eğitim kurumları arasındaki işbirliği imkânlarının daha etkin kullanılması gerekmektedir.

* Dezavantajlı kesimlerin yaşam kaliteleri artırılacaktır. Bölgemizde sosyal sermaye yapısının güçlendirilmesine yönelik faaliyetlerin yürütülmesi gerekmektedir. Sosyal sermayenin, fiziki, beşeri ve doğal sermaye birikimleri benzer olan bölgelerin neden farklı gelişmişlik düzeylerine sahip olduklarını açıklamakta son yıllarda oldukça etkili olduğu görülmektedir.