KALKINMA AJANSLARI
Sosyal İçerme ve Sosyal Uyum
İstanbul Kalkınma Ajansı İstanbul

Ajansımızın kalkınma anlayışı sadece ekonomik alanda bir iyileşmeyle sınırlı değildir. İnsani bir kalkınma perspektifini benimseyerek, refahın toplumun bütün kesimlerine yansımasını hedeflemektedir. Şehirde yaşayan hiç kimseyi dışarıda bırakmadan, herkese fırsat eşitliği sunan, insanların kendini huzurlu, mutlu ve güven içinde hissettiği, ekonomik gelişim ile insani kalkınmanın paralel bir seyir izlediği İstanbul hedefliyoruz.

Kırılganlıkları fazla olan, imkanlara erişimlerinin önünde engeller bulunan dezavantajlı grupların sosyal bütünleşmelerinin sağlanması adil, kapsayıcı bir toplum oluşturabilmenin en önemli şartlarındandır. Şehirde yaşayan her kesime fırsat eşitliğinin sağlanması,  başta dezavantajlı gruplar olmak üzere toplumda adalet duygusunun güçlenmesi, kişilerin kendilerini mutlu, huzurlu ve güven içinde hissetmeleri sosyal bütünleşme için büyük önem taşımaktadır. İnsan odaklı kalkınmanın gerçekleşebilmesi için dezavantajlı grupların ekonomik, politik, sosyal, kültürel hayata katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması, sosyal adalet ve refahın daha geniş kitlelere yayılması, herkesin yapabilirlikleri artırılarak özgürce tercih ettiği ve gerçekleştirebildiği bir hayatı yaşaması hedeflenmektedir.

Dezavantajlı gruplardan engelliler, doğuştan ya da sonradan bedensel, zihinsel, ruhsal vb. yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmiş ve toplumsal hayata katılmalarında zorluklar yaşayan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Engellilerin oranı toplumda görünürlüklerinin çok daha üzerinde olup, Türkiye’de %6,9 olduğu tahmin edilmektedir. Engellilerin eğitime, istihdama, katılma oranlarının artırılması, bakım hizmetlerinden faydalanmaları ve onların sosyal hayata katılmaları  konusunda toplumsal farkındalığın artırılması gerekmektedir.

Bir diğer grup ise yoksulluk yaşayan kişilerdir. Covid-19 ile tüm dünyada yaşanan ekonomik zorluklar, kırılganlıkları çok fazla olan, güvencesiz ya da nitelik gerektirmeyen işlerde çalışan yoksulları çok daha fazla etkilemiştir. Hayat şartları Türkiye’nin diğer bölgelerinden daha zor olan İstanbul’daki yoksulların daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu düşünülmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanlığı, Aile ve  Sosyal Hizmetler Bakanlığı, belediyeler ve çeşitli STK’lar bu süreçte esnek çalışma ödeneği, kira yardımı, şartlı nakit transferleri, sosyal yardımlarla onları desteklemektedirler. Ajansımız  sosyal kalkınma alanındaki programlarında yoksulluğun daha fazla görüldüğü mahalle ve ilçelere öncelik tanımaktadır.

Odaklanılması gereken bir diğer dezavantajlı grup ise bağımlılardır. İstanbul’da yüksek oranda bulunan genç nüfusta, alkol ve maddeye erişimin kolaylığı, sosyo-ekonomik dezavantajlılıktan kaynaklı risklerin fazlalığı, büyükşehirdeki sosyal ilişkilerin küçük yerlerdekine oranla koruyuculuğunun az olması gibi sebeplerle diğer şehirlere oranla daha çok alkol ve madde bağımlılığı gözlenmektedir. Bağımlılıkla mücadele, tedavi, rehabilitasyon, takip, eğitim, istihdam aşamaları olan bir süreçtir. Bu sebeple eğitim, sağlık, istihdam ve güvenlik alanında çalışan kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının koordinasyon içinde çalışması gerekmektedir.

Sosyal kalkınma alanında desteklenmesi gereken bir diğer grup ise istihdam, eğitim, siyaset ve aile hayatında adaletsiz uygulamalara maruz kalan kadınlardır. Ajansımız kadın istihdamı ve girişimciliği  alanında bir çok projeyi desteklemiştir.

Ajans olarak takip ettiğimiz bir diğer dezavantajlı grup ise ülkemize sığınan Suriyeli sığınmacılar ve göçmenlerdir. İstanbul sığınmacıların yoğunluklu olarak göç ettikleri illerden birisi olarak en fazla Suriyeli sığınmacının yaşadığı kentimizdir. Sığınmacılar öncelikli olarak yoksulluk, barınma, işsizlik, dil bariyeri, sosyal dışlanma ve eğitime erişimde problemler yaşamaktadır. Bu alanda eğitim, istihdam, psiko-sosyal rehabilitasyon konularında bir çok proje yürütülmektedir. Ajansımızın son dönem paydaş olduğu ve takip ettiği projeler ise kamu kurumları ve STK’ların Suriyeli sığınmacılar ve Türk vatandaşlarının birlikte istihdam edilebilirliklerini artırmayı ve Suriyelilere yönelik olumsuz algıyı azaltmayı hedefleyen girişimcilik ve istihdam projeleridir.

Sosyal İçerme ve Sosyal Uyuma  Yönelik Öneriler
- Engellilere yönelik  eğitim, istihdam, toplumsal bütünleşme ve erişilebilirlik alanlarında çalışılması gerekmektedir.

- Yoksullukla mücadele konusunda dezavantajlı kişilere sosyal transferlerin yanı sıra onların istihdam edilebilirliklerini artıracak çalışmaların da  yapılması gerekmektedir.

- Bağımlılara yönelik olarak tedavi, rehabilitasyon, takip, eğitim, istihdam, toplumsal kaynaşma aşamalarını içeren çok aşamalı ve ilgili  kurumların koordinasyonunu içeren modeller yaygınlaştırılmalıdır.

- Kadınların istihdam edilebilirliklerini ve girişimciliklerini artırarak güçlendirilmesi hedeflenmelidir.

-Suriyeli sığınmacıların öncelikli olarak Türkçe öğrenmelerinin sağlanması, eğitim ve istihdam yoluyla toplumsal uyumlarının artırılması ve kendilerine karşı önyargıların bertaraf edilmesi için çalışmaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

 

Ajansımız kalkınmanın herkes için olduğu, sadece ekonomik değil sosyal olarak da gerçekleştirildiği zaman anlamlı olduğu anlayışına sahiptir. İçerisinde bulundukları toplumun temel ekonomik, kültürel ve sosyal kaynaklarına erişimde zorluk yaşayan yoksular, engelliler, kadınlar, göçmenler gibi dezavantajlı kesimlerinin sosyal ve ekonomik hayata katılmalarının artırılmasını ve toplumla bağlarının güçlendirilmesini hedeflemektedir.

Ajansımız bu anlayış içerisinde dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar yürütmüş, bu alanlarda çalışmalar yapan paydaşlarla koordinasyon içerisinde hareket etmiş, alanda yapılan çalışmaları takip etmiştir. 2010 yılından beri Ajansımız engelsiz İstanbul, sosyal içermeye yönelik küçük ölçekli altyapı, bağımlılıkla mücadele, kadın istihdamı, çocuklar ve gençler mali destek programları ile sosyal kalkınma alanında çalışmalar yürütmektedir. 

Bağımlılıkla mücadele, Ajansımızın önemli çalışmalar gerçekleştirdiği alanlardan bir tanesidir. Ajansımız 2015  yılında bu alana özel mali destek programı yürütmüştür. Bu konuda bir de güdümlü projenin başlangıcı aşamasındayız. Bağımlılık, madde ve davranış bağımlılığı olmak üzere iki ana kategoride değerlendirilmektedir. Madde bağımlılığı genel olarak, kişinin kullandığı maddeyi bırakmak istemesi ve bu amaçla çeşitli çabalara girmesine karşın bırakamaması; bırakma çabaları sırasında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ya da zararlarını bilmesine karşın, madde kullanmaya devam etmesi ve kullanmak gereksinimini hissettiği maddenin dozunu devamlı artırmak zorunda kalması olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda, tütün ve tütün benzeri maddeler, alkollü içecekler, uyuşturucu niteliğindeki maddeler ve benzer nitelikteki ilaçlar, yapıştırıcılar gibi madde temelli bağımlılıklar bu gruba girmektedir.

Ajansımızın bu konuda desteklemekten gurur duyduğu projelerden bir tanesi  Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin yürüttüğü “YEDAM Atölye-Sosyal Destek Birimi” projesidir. Projede risk altındaki çocuklar ve gençlerimize psiko-sosyal destek hizmeti verilmiş, toplumla bağlarının güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Bağımlılara ve ailelerine danışmanlık hizmeti vermek üzere ilk uygulaması Ajansımız desteğiyle başlatılan Yeşilay Danışmanlık Merkezleri - YEDAM’lar Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ta 64 ilde 81 merkez ile faaliyetlerini  yaygınlaştırmıştır.

Dezavantajlı gruplardan denetimli serbestlik altındaki bağımlıların rehabilitasyonu için kurulan, içerisinde   bahçecilik, at binme, çiçek tasarımı, müzik atölyeleri  bulunan “Bağımsızlık Köyü”  projemiz tarımla terapinin ilk uygulamalarından bir tanesidir. Onların toplumla bağlarını güçlendirmeyi  hedefliyoruz.

Kadınların İstihdam Edilerek Güçlendirilmelerini Destekliyoruz

Şile Bezi Kırsal Kadın Kooperatifi Projesi ile  İstanbul’un ilk ve tek coğrafi işaretli ürünü olan Şile Bezi’nin üretim kapasitesinin arttırılması, ekonomik faaliyetlerin kısıtlı olduğu bölgelerdeki kadınların istihdam edilmesi  ve bölgenin kalkınmasında rol oynamasını hedefliyoruz Proje kapsamında köylerde ve merkezde 4 atölye kuruldu. Bu sayede kadınlar, günlük yaşamlarını olumsuz etkilemeden ve yer değiştirmeden ekonomik faaliyetlere katılabildiler. Proje kapsamında Şile bezi üreten kadınların üye olacağı ve sürdürülebilir gelir elde edebileceği bir kooperatif kuruldu.Üretici kadınlara MYK tarafından onaylanan 256 saatlik Şile bezi dokuma eğitimi verildi. Bu eğitimlerin yanı sıra kadınların finansal okuryazarlık ve uzun dönem istihdam becerilerini geliştirmek üzere düzenli olarak eğitimler, atölye çalışmaları, seminerler ve mentorluk çalışmaları yürütüldü. Kurulan kooperatif ve atölyeler, Şile kırsalındaki kadınların ekonomik koşullarında önemli rol oynayarak, iş gücüne katılım oranına olumlu bir etki yapmıştır.

 

Engellileri  Hayatın Her Alanında Görmek İstiyoruz

Engellileri evde değil, sokakta, işyerinde, okulda  hayatın içinde görmek istiyoruz. Fiziksel erişilebilirlik problemlerinden, toplumsal önyargılara kadar  bütün engelleri beraberce aşmayı hedefliyoruz. Omurilik Felçliler Derneği tarafından yürütülen  Masal TV projesini omurilik felçli çocuklarımızın yetenekleri ve yaratıcılıklarını geliştirmek üzere destekledik. Projemiz kapsamında yaratıcı yazarlık, temel bilgisayar eğitimi ve Web 4.0 eğitimi  verilen 10-16 yaş aralığındaki çocuklarımızın mesleki becerilerini geliştirmeyi, bağımsız yaşam becerileri edinmelerini, sosyal hayata uyumlarını artırmayı sağladık. Engellilere yönelik gerçekleştirdiğimiz  projelerden bir diğeri ise “Dokunsal Materyal Atölyesi”. Proje kapsamında kurulan atölye ile dokunsal materyalleri kullanarak, görme engelli çocuk ve gençleri farklı dokunsal materyallerle tanıştırdık, eğitim ve kariyer tercihlerini çeşitlendirdik. Ayrıca proje kapsamında haritası ve krokisi çıkarılan kamusal alanları daha erişilebilir kıldık. Diğer yandan örgün eğitime devam eden gören çocuk ve gençleri, görme engeli olan akranlarının öğrenme biçimleri ile tanıştırarak farkındalık oluşturduk.

Risk Altındaki Çocuklara Psiko-Sosyal Destek Veriyoruz

Ajansımız,  riskler dezavantajlılığa dönüşmeden tespit edilip erken müdahale edilmesinin öneminin farkındadır. Bu bağlamda risk altındaki çocuklara yönelik  bir çok projeyi desteklemiştir. Ebeveynin vefat etmesi ya da boşanması, göçmen olmak, şiddet, ihmal, istismar veya tacize uğramak gibi risk faktörleri bulunan  çocuklarımız taranmış onlara psikolojik destek verilmiştir. Bu tür risklere sahip çocuklara yönelik  oyun odaları kurularak çocuklara oyun terapisi hizmeti verilmiştir. Yoksul ailelerin çocuklarına beceri atölyeleri kurulmuş, psiko-sosyal destek verilmiştir. Bu desteklerin sonucunda çocukların akademik başarılarında artış gözlenmiştir. Cezaevlerinde bulunan çocuk ve gençler için cezaevinden çıktıktan sonra suça karışmamaları için meslek atölyeleri kurulmuştur. Bu ve benzeri birçok projeyle kırılganlıkları yüksek olan çocuklarımız ve gençlerimizi destekledik.

Suriyeli Sığınmacı Çocukların  Eğitim Haklarını Destekliyoruz 

"Farkındayız" Yaşam Merkezi Projemiz ile ülkelerinde yaşanan iç savaş nedeniyle göç eden 7-14 yaş arası Suriyeli çocuklar ve ailelerine psikolojik ve sosyal destek vermek amaçlanmıştır. Bu bağlamda; göç, travma, dilsel, kültürel, ekonomik sıkıntılar nedenleriyle ortaya çıkan dezavantajlılığın çeşitli uyum programlarıyla azaltılmasını hedeflenmiştir. Suriyeli çocuklar ve ailelerine yönelik bir yaşam merkezi kurulmuş, Türkçe öğrenmelerinin, uyumlarını kolaylaştıracak beceriler kazanmalarının, haklarının ve faydalanabilecekleri hizmetler hakkında bilgi edinebilmelerinin kolaylaştırılması sağlanmıştır. Ayrıca çocuklara, öğretmen ve anne babalara yönelik aile destek çalışmalarıyla da bilinçli, sağlıklı, özgüveni yüksek, beceri ve yetkinliklerini sürekli geliştiren, farkındalık sahibi, duyarlı ve topluma kolay uyum sağlayabilen bireyler yetiştirilmesine katkı sağlamak amaçlamıştır. Bununla birlikte, aynı risk grubundaki Türk çocukların psikolojik ve sosyal yönden desteklenmesi ve sığınmacılar ile ilgili bilinçlendirilip, Suriyeli çocuklarla kaynaştırılması sağlanmıştır.