Tüm kalkınma ajansları gibi ajansımız da bağlı olduğu mevzuat gereği faaliyet bölgelerindeki projeleri destekleyebilmektedir. Diğer yandan Bakanlığımızca uygun görülmesi durumunda ilgili diğer kurumlar veya farklı bölgelerdeki ajanslarla ortak destek programları tasarlanabilmektedir. Bu kapsamda bölgeler üstü bir etkiye sahip olacağını değerlendirdiğimiz, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın ortak desteğiyle fonlanan «Türkiye Açık Kaynak Platformu» projemiz kurumlar arası fonlama modeliyle ajanslar arasında bir ilk olma niteliği taşımaktadır.
Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü 20. yüzyılda yaygınlaşan, 21. yüzyılda ise günlük yaşantının, üretim süreçlerinin, bilgi ve teknoloji birikiminin temelini teşkil eden bir yapıya bürünmüştür. Bilgi ve iletişim teknolojileri, ülkelerin rekabet güçlerini, ulusal güvenliklerini, yaşam kalitelerini birincil derecede etkileyen bir hal almış ve bu özelliğini hızla geliştirmekte olan bir alandır.
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerinden oluşan Doğu Marmara Bölgesi, 3,88 milyon kişi ile Türkiye nüfusunun %4,73’ünü (TÜİK, 2019) barındıran; 15,1 milyar ABD Doları ile ülkenin en çok ihracat yapan ikinci bölgesi (TÜİK, 2019) konumunda olan; ulusal vergi gelirlerinin %11,3’ünü (GİB, 2019) sağlayan; 27’si faal 36 Organize Sanayi Bölgesi’ne (STB, 2019) ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun 125’ine ev sahipliği yapan bir bölgedir. 2019 yılı Mart ayı itibarıyla Doğu Marmara Bölgesi’nde toplam 155 faal özel sektör Ar-Ge merkezi ve 26 tasarım merkezi bulunmaktadır. Kocaeli, sahip olduğu 124 Ar-Ge merkezi ve 18 tasarım merkezi olmak üzere toplam 142 Ar-Ge ve tasarım merkeziyle Doğu Marmara Bölgesi toplamının %79’una ve Türkiye toplamının %10,12’sine ev sahipliği yapmaktadır.
İstanbul ve Kocaeli’ni içerisine alan TR10 ve TR42 bölgeleri imalat sanayi ve hizmet sektörlerinin merkezi konumundadır. Bahsi geçen tüm alanlara katkı sağlama potansiyeline ve sektörler üzeri bir niteliğe sahip olan bilgi ve iletişim teknolojileri önemli bir yatay müdahale alanıdır.
Başlı başına kilit sektör olan ve tüm sektörler için bir anahtar teknoloji olarak girdi teşkil eden bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün temel üretim faktörü beşeri kaynaklardır. Bu alanda insana yatırım yapan ülkeler önemli rekabet avantajına sahip olmaktadır. 2023 yılı hedeflerine ulaşmada bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü ile ilgili gerek doğrudan stratejiler belirlenmekte, gerekse de farklı sektörel ve tematik strateji belgelerinde sektöre önemli roller biçilmektedir. Özellikle, ihracatta teknoloji seviyesinin ve tedarik zincirlerinde katma değerin artması için bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü kilit konumdadır.
Türkiye'de ajanslar arası iş birliğine konu projenin çıktısı kritik teknolojilerin temeli açık kaynak kodlu yazılımları geliştirecek ve kullanacak ekosistemi oluşturan bilişim sektörü ve imalat sanayi İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşmıştır. İmalat sanayi işyerlerinin ve istihdamın ortalama % 60'ı bu bölgededir. Bilgisayar programlama alanlarında faaliyet gösteren toplam firmaların % 55’i ve yazılım alanında çalışanların %65’i bu bölgede çalışmaktadır.
Ajanslarımız arası ortak desteğe konu açık kaynak ekosisteminin oyuncularını oluşturan yazılım şirketleri, yazılım ürünlerini kullanan özel sektör ve kamu şirketleri, yazılımcı yetiştiren okul ve üniversiteler, topluluklar bu bölgede faaliyet göstermekte ve yazılımcılar bu bölgede yaşamaktadır. Bu açıdan bakıldığında, projenin uygulama yeri İstanbul ve imalat sanayinin yoğunlaştığı Marmara Bölgesi’ndeki çevre alanlar olarak belirlenmiştir.
Ulusal İş Birliği Örneği Olarak Türkiye Açık Kaynak Platformu
Kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu kritik yazılımların kitle kaynak yoluyla üretilmesi, bu ürünleri ihraç edebilecek hizmet sağlayıcıların oluşması ve ülkemizin yazılımcı havuzunun büyütülmesini sağlamak için “Türkiye Açık Kaynak Platformu” kurulması kararı doğrultusunda Bilişim Vadisi, TÜSSİDE ve STK, kamu, özel sektör, üniversite ve toplulukları kapsayan bir yapı kurulması amaçlanmıştır.
Ekosistemin önemli bir bölümü uluslararası ve yerli teknoloji ve yazılım şirketlerinden (üyeler ve paydaşlar) oluşmaktadır. Platform’un projelendirilmesi, gerekli finansal ve insan kaynağının sağlanması ve yönetişim modelinin belirlenerek sürdürülebilir bir gelir modelinin ortaya çıkarılması için her aşamada ekosistemin parçası olan şirketlerin desteği ile ilerlenecektir.
Platform üyeleri ile kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu kritik yazılımların belirlenmesi, birlikte açık kaynak kodla ürün ve çözüm odaklı yazılım projeleri geliştirilerek dışa bağımlılığın azaltılması ve yazılım ihracatının artırılması, açık kaynak kodla yazılım yapan yazılımcı sayısının, geliştirici toplulukların sayısının ve etkinliğinin artırılması için açık kaynak ekosisteminin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Türkiye de yazılım sektöründe çalışanların geliştirici, ürün yöneticileri, test mühendisleri, uygulayıcılar, proje yöneticileri vb. gibi nitelik ve sayısının artırılmasına yönelik yaygın ve çevrimiçi eğitim programlarının uygulanması, bir yazılım okulunun kurulması ve gelişmeleri takip etmek ve şirketlerin ise alım süreçlerinde kullanılmak üzere bir yetkinlik değerlendirme sisteminin oluşturulması amaçlanmaktadır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş. ya da kamuoyunda bilinen adıyla Bilişim Vadisinin uygulayıcı olduğu, Tübitak Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Entitüsünün (TÜSSİDE) ortak olduğu “Türkiye Açık Kaynak Platformu” projesinin amacı; kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu kritik yazılımların kitle kaynak yoluyla üretilmesi, bu ürünleri ihraç edebilecek hizmet sağlayıcıların oluşması ve ülkemizin yazılımcı havuzunun büyütülmesi ve yazılım konusunda dışa bağımlılığın azaltılmasıdır.
Yazılım Geliştirme Platformlarına Katılımı Artırıyoruz
Açık kaynak kodlu yazılım projeleri oluşturulan platformlarda katkı sunmak isteyen yazılımcıların gönüllü katkıları ile geliştirilir ve tamamlanır. Bu platformlar üzerinde geliştirilen yazılımların kodları herkes tarafından kullanılabilmekte, yazılımcılar kendi projeleri için de buradaki kütüphanelerden yararlanmaktadırlar. Platformlara katkı veren yazılımcı sayısı ve verdikleri katkı istatistikleri nitelikli yazılımcıları belirlemekte kullanılmakta, ülkelerin yazılım insan kaynağının performansı için bir gösterge niteliği taşımaktadır. Projenin amaçlarından biri bu platformlara ülkemizden yapılan katkı sayısının artırılmasıdır.
Açık Kaynak Kodlu Yazılımların Avantajları
Alternatifleriyle karşılaştırıldığında açık kaynak kodlu yazılım kullanımının maliyet, verimlilik ve çeşitlilik açısından çok sayıda avantajı bulunmaktadır.
Yazılım Geliştirici Topluluklar Yaygınlaşıyor
Benzer teknoloji ya da içerik üzerine çalışan yazılımcılar bir araya gelerek “topluluk” oluştururlar. Bu topluluklar etkinlikler düzenleyerek yazılımcı olmak isteyenlere tecrübe ve birikimlerini aktarırlar. Gönüllü olarak bir araya gelen topluluk üyeleri birbirlerine kodlama öğrenme, problem çözme ve ürün geliştirme alanlarında da destek olmaktadır. Topluluklar bu etkinliklerde teknik bilgi aktarmanın yanı sıra yazılımcılara rol model olan kişilerin paylaşımları ile yazılımcılığı özendirirler. Projemizin bir diğer amacı ülkemizde bu toplulukların sayısının artırılmasıdır.
Türkiye Açık Kaynak Platformu’nu Kurduk
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde, Bilişim Vadisi ve TÜBİTAK TÜSSİDE ortaklığında kurulan “Türkiye Açık Kaynak Platformu", kamu ve özel sektör şirketleri, STK’lar, üniversiteler, eğitim kurumları ve topluluklardan oluşan paydaşları ile açık kaynak ekosistemini geliştirmek için faaliyetlerine başlamıştır. Türkiye Açık Kaynak Platformu, ülkemizde ihraç edilebilir açık kaynak yazılım ürünleri geliştirmeyi, lisanslamadan kaynaklanan kamu ve özel sektör yazılım maliyetlerini azaltmayı, nitelikli yazılım geliştirici sayısını artırmayı ve açık kaynak yazılım destek hizmetlerini sunan şirket ve girişimci sayılarını artırmayı hedeflemektedir.
Kamu ve Özel Sektörün İhtiyaç Duyduğu Açık Kaynak Kod ile Geliştirilecek Kritik Yazılım Projelerini Başlatıyoruz
Projemizin önemli çıktılarından birisi de kamuda ve özel sektörde ihtiyaç duyulan stratejik yazılımların geliştirilmesine yönelik çalışmalara başlanacak olmasıdır. Bu kapsamda başlanacak ilk projeler:
1- Türkçe Doğal Dil İşleme,
2- Açık kaynak kod ile geliştirilmiş yaygın kullanılan Postgre SQL Veritabanı uygulamalarının kullanımını artırmak için uygulama geliştirme ve uygulayıcı şirket modeli kurulması,
3- PARDUS‘un yaygınlaştırılması için uygulama geliştirilmesi ve uygulayıcı şirketlerin yapılandırılmasıdır.
Türkçe Doğal Dil İşleme Projesi ile
Türkçe metinlerin işlenmesi için gerekli kullanıcı dostu ve yüksek performanslı kütüphanelerin, veri kümelerinin hazırlanması ve veri kümelerinin dağıtım altyapısının kurulması, verilerin ve araçların sağlanması amaçlanmaktadır.
Pardus Yaygınlaştırılması Projesi
Pardus ve diğer Açık Kaynak yazılım teknolojilerinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, destek ve eğitim verilmesi amaçlanmaktadır.
PostgreSQL Yaygınlaştırılması Projesi
Tedarikçi bağımlılığı olmayan ve lisans yatırımı gerektirmeyen PostgreSQL’in Türkiye’de kullanım alanlarının arttırılarak yaygınlaştırılması, daha bilinir kılınması ve bu alanda çalışma becerisi yüksek yazılımcıların yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.
2.000 Kişi Kapasiteli İki Yazılım Okulu Kuruyoruz
Kritik teknolojilerin yazılımlarını geliştirmek için yazılım geliştiricilere olan ihtiyaç artmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de uygulanan birçok eğitim yöntem ve model bulunmaktadır. Kritik teknolojilerde yazılım geliştirmek, toplumsal sorunları anlamak, sorunu doğru tanımlamak, etik kurallara uymak, dünyanın sürdürülebilirliği ile ilgili kaygılar taşımakla mümkündür.
Eğitim yaklaşımlarına ilişkin modeller küresel olarak değişim ve dönüşüm halindedir. Grup halinde karşılıklı öğretme ve öğrenme, okul dışında bilgiyi farklı kaynaklardan edinme ve karşılaştırabilme becerilerinin kazandırıldığı, eğlenerek öğrenme yaklaşımının uygulandığı, karar alma özgüveninin artırıldığı öğrenme ortam ve teknikleri öne çıkmaktadır.
Türkiye Açık Kaynak Platformu projesinde nitelikli yazılımcı geliştirmek için dünyadaki en iyi modeller incelenerek, Türkiye için en uygun model seçilmiştir. Bu kapsamda bilgi ve uygulama transferi yapılarak biri İstanbul’da biri Kocaeli’de olmak yaklaşık 2.000 kişi kapasiteli iki yazılım okulu kurulmuştur.
