Bölgelerin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet edebilirliklerinin artırılması hedefi çerçevesinde, ar-ge ve yenilikçilik faaliyetleri stratejik önemi haiz bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır. Türkiye’nin genç, dinamik, yenilikçiliğe açık nüfus yapısı ve pazar büyüklüğü ar-ge ve yenilik politikalarının başarılı olmasında önemli bir avantajdır. Bu avantajın iyi değerlendirilmesi durumunda, ar-ge ve yenilik ekosistemine yapılacak yatırımların ekonomik geri dönüşlerinin daha kısa vadede alınabilmesi mümkün olacaktır. Bu doğrultuda, ülkemizde ulusal ve bölgesel düzeyde yürütülen çalışmalar ile bir yandan ar-ge ve yenilik yatırımları artırılırken, bir yandan da mevcut araştırma ve yenilik altyapısının bölgelerin ve ülkemizin kalkınmasına azami katkıyı sağlayacak şekilde kullanılması amaçlanmaktadır.

2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda, imalat sanayiinin ar-ge ve yenilik kabiliyetinin güçlendirilmesi ve yeniliği esas alan bir yapıya kavuşturulması hedeflenmekte; daha yüksek katma değerli ürün ve hizmetlere geçiş amacı doğrultusunda ar-ge ve yenilik ekosisteminin geliştirilmesine yönelik uygulamalar, ulusal ve bölgesel kalkınma politikalarının önemli bir bileşeni olarak kabul edilmektedir. 

Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde, yüksek teknolojili sanayi ve hizmet sektörlerinin ar-ge ve yenilik konusunda altyapı taleplerine cevap veren teknoloji bölgeleri, teknokentler ve kuluçka merkezleri kurularak üniversite-sanayi arasındaki bağlantıların güçlendirilmesi, bununla birlikte, metropollerin sektörel önceliklerini destekleyecek şekilde (kümelenme yaklaşımıyla) ar-ge çıktılarının ticarileşmesini kolaylaştırıcı teknoloji transfer ofisleri gibi yapıların hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.

Bu hedefler doğrultusunda kalkınma ajansları tarafından yapılan çalışmalar, temel olarak ar-ge ve yenilik ekosistemine yönelik bölge stratejilerinin geliştirilmesi, bölgelerde yenilikçi girişimciliğin geliştirilmesi ve ar-ge ve yenilik projelerine mali ve teknik desteklerin sağlanması çerçevesinde yürütülmektedir. Bu çalışmalarda, kalkınmaya en çok katkıyı sağlaması öngörülen ve bölgelerin rekabet edebilirlikte öne çıkan sektörlerine odaklanılmakta, bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ar-ge ve yenilik konusundaki darboğazları giderilmektedir. Ar-Ge ve yeniliğin finansmanında girişim sermayesi, melek yatırımcılık, kitle fonlama gibi alternatif yöntemler geliştirilmekte ve bu alanda kaynak miktarının artırılması sağlanmaktadır. 

Bölgelerde yenilik ekosisteminin tüm unsurlarıyla geliştirilmesi, ar-ge ve yeniliğin desteklenmesi ve ticarileştirilmesi doğrultusunda, ajanslar tarafından yeniliğe dayalı ekonomilerin gelişimine dair yol haritasını ortaya koyan “bölgesel yenilik stratejileri” hazırlanmaktadır. Bu stratejiler kapsamında, ulusal ve uluslararası eğilimler analiz edilmekte, ajans bölgelerinin üstünlük ve avantajları tespit edilerek kısıtlı yerel kaynakların bölge kalkınması açısından en etkin şekilde kullanılmasına yönelik tedbirler ortaya konulmaktadır. 

Kalkınma ajansları, strateji çalışmalarının yanı sıra mali destek programları ile başta KOBİ’ler olmak üzere, bölgelerindeki farklı aktörlerin yenilik ve ar-ge faaliyetlerini de teşvik etmektedir. Diğer yandan, yenilikçi girişimciliğe destek olmak amacıyla ajanslar tarafından proje pazarı temalı organizasyonlar düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde, ar-ge ve yenilik ekosistemindeki paydaşlar arasında işbirliği ve koordinasyonun geliştirilmesi, ar-ge ve yenilik temelli proje sahipleri ile sermaye sahiplerinin bir araya getirilerek teknolojinin ticarileştirilmesine destek olunması amaçlanmaktadır.

Kalkınma ajansları tarafından ar-ge ve yenilikçiliğin desteklenmesine yönelik yapılan çalışmalar hakkında daha fazla bilgi için ajans isimlerine tıklayınız.