KALKINMA AJANSLARI
Dijitalleşme

Mevcut ve yeni ön plana çıkan teknolojilerin sektörel, toplumsal ve devlet bazında geniş ölçekte benimsenmesiyle ekonomide yaşanan dönüşümü ifade eden dijitalleşme, her geçen gün ekonomide ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Dijitalleşme kavramı, ekonomi ve toplumsal hayatı doğrudan etkileyecek olan bilgisayarlar, mobil uygulamalar, robot teknolojileri, nesnelerin interneti, otomasyon vs. gibi geniş bir yelpazedeki farklı teknolojileri içermektedir.

Bölgesel kalkınma ve eşitsizlikler açısından değerlendirildiğinde, dijitalleşme eğilimleri, sosyal, ekonomik ve çevresel olmak üzere üç farklı eksende değerlendirilmektedir.
Sosyal bakımdan, çeşitli sosyal kesimlerin dijital teknolojilere erişiminde adalet ve dengenin sağlanması kritik öneme sahiptir. Sayısal uçurum (digital divide) olarak da ifade edilen bu durum; değişik coğrafi alanlarda sosyo-ekonomik koşullar bakımından farklılık gösteren ticari işletmeler ve bireylerin, bilgi ve haberleşme teknolojilerine erişim imkanında yaşanan farklılıkları ifade etmektedir. Dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de dijital teknoloji altyapısına erişim ve teknoloji kullanımının benimsenmesi açısından bölgeler arasında farklılıkların bulunması bu alanda kamu müdahalesini gerekli kılmaktadır. Bu müdahaleler, başta altyapı eksikliklerinin giderilmesi olmak üzere yaş, demografik ve sosyo-ekonomik nedenlerle dijital teknolojiyle etkileşim kuramayan toplum kesimlerinin kapasite ve yeteneklerinin artırılmasını kapsamaktadır.

Ekonomik bakımdan değerlendirildiğinde, dijital ekonomi firmaların ileri düzey veri analitiği, makine öğrenmesi, nesnelerin interneti, bulut bilişim gibi öne çıkan teknolojileri mevcut üretim pratiklerine adapte etmesiyle iş modellerini değiştirmekte ve bu suretle önemli ölçüde verimlilik artışları sağlamaktadır. Diğer yandan, istihdam piyasası bakımından Endüstri 4.0 uygulamalarının çok hızlı bir şekilde gelişmesi sonucu giderek daha fazla görev, meslek ve iş kolları otomasyona tabi olmaktadır. Bu eğilim, özellikle imalat sanayii, tarım gibi fiziki süreçlerin olduğu alanlarda kendini robotlaşma ile göstermekteyken hizmet sektörü altında yazılımsal arayüzler ile kendini göstermektedir. Bu gelişmeler kimi zaman yarattığı teknolojik işsizlik bakımından toplumun bir kesimi açısından bir tehdit olarak da görülebilmektedir. Önümüzdeki 10 yıllık zaman diliminde gerek Türkiye’de gerekse dünyada ekonominin dijitalleşmesine bağlı olarak önemli ölçüde istihdam kayıplarının yanı sıra yeni gelişen teknolojilerle ilişkili olarak birçok yeni iş alanının da ortaya çıkması öngörülmektedir.

Çevresel yönden değerlendirildiğinde, dijitalleşme ile birlikte “akıllı şehir” uygulamaları öne çıkmaktadır. Günümüzde otomasyon, makine öğrenmesi ve nesnelerin interneti teknolojilerini benimseyen akıllı şehir uygulamaları ile belediye ve diğer kamu hizmetleri dijitalleşmekte, oluşan yüksek boyuttaki verilerin işlenmesi ile karar alma süreçleri daha rasyonel hale getirilmektedir. Akıllı şehir çözümleri bir yandan olumsuz çevresel etkileri azaltan tüketim pratiklerini de beraberinde getirmektedir. Özellikle akıllı ulaşım, akıllı şebeke, akıllı atık yönetim gibi uygulamalar, karbon emisyon salınımının azaltılması ve enerji verimliliğinin artırılması bakımından kritik rol oynamaktadır. Diğer yandan, akıllı şehir konsepti kırsal alanlarda kendini “akıllı köy” uygulamaları ile de gösterebilmektedir. Dijital teknolojiler ve buna bağlı oluşan yenilikler; kırsal alanda yaşam kalitesinin artırılması, kamu hizmet sunumunun iyileştirilmesi, kaynak verimliliği, kırsaldaki değer zincirinde yeni fırsatlar yaratması bakımından önemli potansiyeller barındırmaktadır.

Dijital dönüşüm süreciyle birlikte mevcut mesleklerden pek çoğunun ortadan kalkma riski bulunurken yeni iş alanlarının açılması da muhtemeldir. Ortadan kalkma riski yüksek olan mesleklerin rutin işe dayanan ve bilgisayarlı otomasyona uygun meslekler olacağı öngörülmektedir.
Kalkınma ajansları, önümüzdeki yıllarda bölgelerinin dijital ekonominin gereklerine uygun istihdam alanlarına yönlendirilmesi konusunda rehberlik edecek, gerek kamu kurumlarının gerekse özel sektör kuruluşlarının teknik kapasitesini geliştirici faaliyetlerde bulunacaktır. Bu çerçevede kalkınma ajansları, geleceğin mesleklerine uygun iş alanlarına yönelik olarak bölgelerinin işgücü piyasalarını analiz edecek ve bu alanlara yönelik mesleki becerilerin geliştirilmesi konusunda programlar geliştireceklerdir.

 

Kalkınma Ajansları tarafından imalat sanayinin geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar hakkında daha fazla bilgi için Ajans isimlerine tıklayınız.